Ben bu yazıyı, hayatımın belki de en zor dönemini atlatmamda bana ışık tutan Avukat Aydın Aydar’a teşekkür etmek için yazıyorum. Biraz da benim gibi yolun başında olanlara fikir verir diye düşündüm. Boşanma gibi insanın içini parçalayan bir süreçte doğru bir avukatla yol almak, gerçekten sadece hukuki değil, duygusal anlamda da çok büyük bir destek. İşte tam da bu noktada karşıma çıktı Aydın Bey.
Eşimle on iki yıllık bir evliliğin ardından artık hiçbir şekilde anlaşamaz hale gelmiştik. Bir yandan çocuğumuzun velayeti, diğer yandan yıllarca birlikte kurduğumuz hayatın paylaşımı, içinden çıkılmaz bir hale gelmişti. Herkes gibi ben de ilk başta çevreme sordum, internete baktım, boşanma avukatı tavsiyesi aradım. En çok karşıma çıkan isimlerden biri de Avukat Aydın Aydar’dı. Hakkında yazılan yorumlar, açtığı davalardaki başarı oranları beni etkiledi ama açıkçası yine de biraz tedirgindim. Sonuçta bu, tek celsede bitecek bir dava değildi. Taraflar arasında çok şey yaşanmış, çok şey birikmişti.
İlk görüşmeye giderken elimde dosya yoktu. Sadece içimde bir yığın sıkıntı, belirsizlik ve biraz da korku vardı. Aydın Bey’in ofisine adım attığım anda farklı bir yerde olduğumu hissettim. Ne yalan söyleyeyim, ben o gün sadece bir avukatla görüşmeye gitmemişim, bunu sonradan anladım. Çünkü Aydın Bey sadece hukuki süreci anlatmakla kalmadı, bana “sen yalnız değilsin, bu süreci birlikte yürüteceğiz” hissini gerçekten verdi.
Davanın seyri çok kolay olmadı. Eşim, hem psikolojik baskı uygulamıştı hem de mal kaçırmaya yönelik bazı işlemlerde bulunmuştu. Aydın Bey, daha ilk görüşmemizde hangi delillere ihtiyacımız olduğunu tek tek anlattı. WhatsApp yazışmalarından, banka dekontlarına kadar her şeyi nasıl toparlamam gerektiğini açıkladı. Mahkemeye sunacağımız belgelerin sıralamasına kadar her detayı düşündü. Ben sadece yaşadıklarımı anlattım, o ise bunu bir stratejiye dönüştürdü.
Boşanma sürecinde beni en çok yoran şey, çocuğumun velayetiydi. Eşim, sırf bana zarar vermek için çocuğumuzu benden uzaklaştırmaya çalışıyordu. Oysa Aydın Bey, mahkemede öyle bir savunma yaptı ki, sadece hâkimin değil, benim bile gözlerim doldu. Çünkü benim söylemek istediklerimi öyle güzel dile getirdi ki, kendimi ilk defa anlaşılmış hissettim.
Duruşmalarda gösterdiği tavır, karşı tarafın avukatına karşı çizdiği net ama saygılı duruş, hâkimle olan dengeli diyaloğu… Bunlar hep benim lehime işledi. Hani derler ya, bazı insanlar işini sadece meslek olarak değil, bir misyon gibi yapar. Aydın Bey tam öyle biri. Her cümlesi ölçülüydü ama yerinde sertti. Ne zaman paniklesem, telefona sarıldığımda açtı, cevapladı, “merak etme, kontrol bende” dedi ve gerçekten öyleydi.
Dava toplamda sekiz ay sürdü. Bu sekiz ayda belki yüz kere başım döndü, yoruldum, vazgeçmek istedim. Ama Aydın Bey hep yanımdaydı. Son duruşmada hâkim kararını okuduğunda, kendimi yıllar sonra ilk defa hafiflemiş hissettim. Velayet bana verildi, mal paylaşımı hakkaniyetli bir şekilde yapıldı. Nafaka konusunda da taleplerimiz kabul edildi. Daha ne isteyebilirdim ki?
Bugün geriye dönüp baktığımda, iyi ki Avukat Aydın Aydar’la yolum kesişmiş diyorum. Eğer bu satırları okuyorsanız ve benzer bir durumun içindeyseniz, bilin ki yalnız değilsiniz. İnternette “boşanma avukatı İstanbul“, “Avukat Aydın Aydar yorumları”, “en iyi boşanma avukatı” gibi kelimelerle araştırma yaparken bu yazıya denk geldiyseniz, size bir dost tavsiyesi: Aydın Bey’le bir görüşme yapın. Gerçekten bir avukattan fazlasını bulacaksınız.
Benim davam bitti ama bu yazıyı yazmamın tek nedeni teşekkür değil. Bu süreçte yalnız olmadığınızı bilmeniz ve doğru insanla yola çıkmanız için bu satırları kaleme almak istedim. Umarım siz de benim gibi sonunda başınızı dik tutarak bu süreci atlatabilirsiniz.
